Diye başlıyor cümleler.
Sonrasında ise turizm işverenlerine, yöneticilerine sitemler,isyanlarla devam ediyor.
Aslında tam da istenilen algı oluyor.İşçi sermayenin elinde; suçlu piyasa,mağdur olan işçi.
Devlet, özel sektörün eline imkan ve yetki verir ise işveren de o imkanı değerlendirir. Tercihe bağlı kalkınma olmaz!
Turizmin bu hale gelmesinde şahsi olarak tek suçlunun ‘hükümetler’ olduğunu düşünüyorum. 2019 yılında yaklaşık 35 milyar dolar gelir elde eden bir sektöre üvey evlat muamelesi yapılamaz.
Çözüm basit! İşverenler 12 ay çalıştırsın gibi söylemlerle turizm işçilerini sermayenin vicdanına bırakmak yerine çıkarın yeni bir Turizm Yasası;
-Turizm Sektöründe en düşük asgari ücret 2557,59 yerine 4000 TL olsun,
-Sektör olarak SGK işçi,işveren payları yarı yarıya düşürülsün,
-Çıkış koduna bakılmaksızın 3 yılda 600 gün yerine 1 yılda 200 gün şartı ile kış dönemi brüt ücretin %40’ı işsizlik maaşı verilsin,
-Brüt ücret değişeceği için tazminat hesaplamaları değişsin,
-İnsana hizmet ederek yorulan Turizm Emekçilerine yıpranma payı ve erken emeklilik getirilsin,
-Deneme süreleri kısaltılsın, denkleştirme süreleri uzatılsın,
Bakın bakalım sektör nasıl şaha kalkıyor, insanlar nasıl turizme geri dönüyor, görürsünüz.
Ülkenin geleceği olan Turizm Sektörünü kaybetmeyelim, keyifle çalışan ama imkansızlıklardan dolayı sektörden kaçan emekçileri geri kazanalım, turizm ile ülkeyi kalkındıralım…