Askılı Kısa Çalışma Ödeneği
Kültür ve Turizm Bakanı sayın Mehmet Nuri Ersoy’un bugün açıklamış olduğu “Askı personellerinin KÇÖ’den faydanlanması” hususu sevdirici ve ümit vericidir.
Fakat bu süreçlerde bizzat bulunan İnsan Kaynakları Yöneticisi olarak belirtmek isterim ki; Bu yeni uygulama 2019 sezonunun sonunda askı kodu (19) ile iş akdi askıya alınmış ve 2020 yılında işe tekrar davet edilmiş ve son 60 gün şartını sağlamayan fakat mevcutta çalışan personeller için uygunlanması kolay ve mantık çerçevesindedir. Askı iş akdinin devamı niteliğinde olduğu için son 60 gün şartı aranmaz ve mevcutta çalışan personel kısa çalışma ödeneğinden faydalandırılır.
Bunun haricinde, sezon sonu askıya alınan personelleri sırf kısa çalışma ödeneğinden faydalandırmak için işe gelmeyeceği halde sigorta girişi yapmak ve kısa çalışma ödeneği başvurusunda bulunmak pek mantıklı gelmemektedir. Zira bu durumda inisiyatif işverende olmakla birlikte zaten süreçlerin belirsizliği ve değerlendirme süreçlerinin karmaşık olduğundan dolayı seçim yapmak konusunda işverenler zor durumda kalabilirler. Ayrıca yine işverenin inisiyatifinde ve başvurusunda olan bu şekildeki bir süreç işveren ile işçiyi karşı karşıya getirecek, pek çok yanlış anlaşılmalardan dolayı işçi-işveren çatışmasına zemin hazırlayacaktır.
Hal böyle iken şahsi fikrim olarak bu uygulama karmaşa yaratmaktan başka bir işe yaramayacaktır.
Askıda olanlar için KÇÖ başvurusunda bulunulacak ve değerlendirilmeye alınacak. Bu süreçte işveren APHB’lerinde işçileri 18 kodu ile eksik gün bildirecek. Değerlendirme süresinin ne kadar olduğu belli değil, onaylanma durumu belli değil, onaylanacak saat belli değil. Peki ya işverenin başvurduğu tarih ve saatten farklı onaylanma olursa veya reddedilirse ne olacak ? O zaman işveren eksik gün kodunu değiştirip “10-Genel hayatı etkileyen olaylar” yapacak ve işçinin elinde yine KOSKOCAMAN BİR SIFIR kalacak!
Ey Ankara’nın güzel ofislerinde kahvesini yudumlayan takım elbiseli temsilcilerimiz! Gelin bakın bu işin sonu kötü, önümüz karanlık, yollar dikenli. Bir kez olsun yüzünüzü işçiye dönün ! Çıkış kodu, prim günü bilmem ne kadar şart varsa artık bir kenara bırakın. Gün emekçinin, garibanın, işçinin yanında olma günüdür. Verin şu işsizlik maaşını herkese, işverenlerden bağımsız, onaysız. Verin ki millet şu nefes darlığı süresinde derince rahat bir nefes alsın…
“Kendiniz için değil, bağlı bulunduğunuz ulus için elbirliği ile çalışınız. Çalışmaların en yükseği budur.” M.Kemal Atatürk
Askı olsa neyse haberiniz bile olmadan size sözlrşme imzalatıp yaz bitip sizinle işleri bitince sizi çöp gibi kapıya koyuyorlar hiçbir hak idda efemiyorsunuz okadar çok sayfa sayfa imza atıyorsunuzki hepsini okumanız mümkün deyil giriş için sırada bekliyen birsürü insan var okuyum desen saatler sürer zaten okumayalım diyede baskı yapıyorlar sizde iş buldum kaybetmeyim diye okuyamadığınız kağıtları imzalatıyorlar sonuç olarak sezon bitince hiçbir hakkınız olmaksızın kendinizi kapıda buluyorsunuz hemde işsizliği haketmeme 18 gün kala bunu belek bölgesinde birçok otel yapıyor artık bu haksızlıklar son bulsun işciyi emekçiyi birileri duysun