İş hayatında her alan, her sektör ve her organizasyonda olduğu gibi sürekli olarak evrilip, değişmekte. Sürdürülebilirlik arzusuyla yola devam etmek isteyen sektörler ve bu sektörde var olan bireyler olağan değişimi ve yenilenme sürecini görmezden gelmeyip bu sürece ayak uydurmalıdırlar. Mevcut değişimden de en çok etkilenen bölümlerden birisi de şüphesiz ki İnsan Kaynaklarıdır. Bu dönüşüm sürecinde en aktif rol alanlar da yeni nesil İK’cılardır.
Yeni nesil İK’cılar işlevsel anlamda bir önceki nesile kıyasla işin mutfağından gelen, proaktif düşünebilen, kişisel gelişime önem veren bireylerdir.
PEKİ NEDEN Mİ YENİ NESİL İK’CILAR ?
Gelişen teknoloji doğrultusunda endüstri de gelişmekte. Bu gelişmenin ne tür sonuçlar doğuracağı henüz bilinmemek ile birlikte yapay zekaların devreye girip, insan gücünün devre dışı bırakılabileceğini göz önünde bulunduruyoruz. Bu nokta da teknoloji ile büyüyen, iş gücü ve teknolojiyi dengeleyecekler Y kuşağı bireyleri olacaktır.
Y kuşağına dahil olan bireyler; teknolojiyi yakından takip ederler ve yeniliğe açıktırlar. Çevresinde olup bitenlere karşı daha duyarlıdırlar ve farklı boyutlardan olay analizini severler. 5N1K kuralını daima kullanırlar. Düşünmeyi ve üretmeyi çok severler. Sosyal medyada aktiftirler ve yeni bağlantılar kurma fırsatını kaçırmazlar. İletişim onlar için zorunluluktan öte sosyalleştikleri bir araçtır. Tüm bu özellikler Y kuşağını diğer kuşaklardan ayıran belirleyici unsurlardır.
Stratejik düşünüldüğünde geçmişten gelen deneyimler doğrultusunda, sektörel inavasyonun bir parçası olan yeni nesil İK’cılar, insan gücünün olumlu yönlerini izole ederek, bu yönleri teknoloji ile birlikte izah edecektir ve endüstri 4.0 gibi modellerin yaygınlaştığı teknoloji devrinde organizasyonlara ciddi katkılarda bulunacaklardır…