Psikolojik Şiddetin (Mobbing) Etkileri
Bugün de mobbing, baskı ve huzursuzluk konularını ele alalım.
İngilizce kökenli olan mobbing kelimesi dilimize psikolojik taciz olarak çevriliyor. Tabi bu söz konusu tacizin popüler adıyla mobbing olarak nitelendirilmesi için bazı etkenler olması gerekmektedir. Bilinenin aksine her kötü davranış mobbing değildir. Mobbing olarak adlandırabilmemiz için öncelikle tutum ve tavırların işyerinde olması, belirli bir süre boyunca sistematik bir şekilde devam etmesi, pasifize etme, baskı altına alma gibi amaçlarla kötü niyetli olarak ve bilinçli bir şekilde yapılması gerekmektedir. Genel olarak mobbing aşağıda yazılanlarla izlenebilir;
-Çalışanların kendilerini değersiz hissettirilmeleri,
-Çalışanın bilgi ve yeterliliğinin sorgulanması ve güvenilmediğinin hissettirilmesi,
-Kişiye mesai saatleri içerisinde yetiştiremeyeceği kadar iş yükü verilmesi,
-Kişinin yaptığı iş ile alakalı bilgilerin çalışan ile paylaşılmaması,
-Bölümlerde gruplaşma oluşması ve mobbing gören çalışanın grup dışına itilmesi.
Söz konusu tutum ve tavırlar, aynı zamanda mobbing amacı gütmeden, kötü niyetli düşünmeden de uygulanabiliyor. Buna neden olan en önemli faktör ise yetisiz yönetici ve çalışanlar. Sürekli bir kaos ortamı yaratan, huzursuzluk ve karmaşadan beslenen, ses tonunu hiç düşüremeyen insanlarla iş hayatında elbet karşılaşmışsınızdır. Evet dediğinizi duyar gibiyim.
Evet, bu tip kişiler sürekli karşılaştık ve karşılaşmaya devam edeceğiz. Bu yaklaşımlar kişinin mesleki ve kültürel eksikliğinden, benliğini henüz oluşturamayışından, gereksiz bir ego sahibi olmak ve şiddete dayalı otorite ile ego tatmini isteğinden kaynaklanmaktadır. Yetisiz kişiler düşünme algoritmalarındaki eksiklikler sonucu bilinçli veya bilinçsiz psikolojik şiddete başvurabilirler.
İster bilinçli ister ise bilinçsizce olsun bu yaklaşımlar maruz kalınan kişiye öfke, dikkatsizlik, özgüven kaybı, korku, uyku bozuklukları, işe geç kalma, konsantrasyon bozukluğu, paranoya ve panik ataklar gibi ciddi etkiler bırakır. Ayrıca aile ve sosyal hayatlarının bozulmasına neden olur. Kalp krizine kadar etki edecek bu tutumların kişilerin kendine verdiği zarar ile birlikte çalıştıkları kuruma da çok ciddi zararlar verirler. Fiziksel ve psikolojik olarak sağlığı bozulmuş bir çalışan işletmelerde verimliliğin düşmesine, sadakatin azalmasına, istifa ve devir oranlarının artmasına, şirket marka değerinin zedelenmesine neden olabilir.
Kurumlarda genel olarak yapılan hataların başında direkt olarak sonuçlara odaklanıp psikolojik olarak zarar gören veya verimliliği düşen çalışana odaklanmak ve suçu onda aramak gelmektedir. Oysa ki derine indiğimizde zararlara neden olan etkinin yanlış yönetim uygulamaları, hatalı kurumsal iletişim ve çalışan ilişkileri olduğunu görebiliriz. Sonucunda buna neden olan faktörleri iyice analiz edebilir ve ortadan kaldırabiliriz.
Kaos, baskı ve şiddet ortamları sonucu ortaya çıkan despot kişiler ister ast ister üst ister ise yatay düzeyde olsun bir çok insanın huzurunu kaçırmakta ve tedavisi çok zor olan psikolojik yaralar açmaktadırlar. Bu tip kişilere insana insan gibi yaklaşmayı, dinlemeyi ve anlamayı öğrettiğimizde her şey çok daha güzel olabilir…